Grup CK’nın TT Arena için yaptığı araştırma

Gittik,gördük
14-03-2011 / Deplase / Fenerbahçe Tribünleri

Onlar bizi çağırmadılar ama, biz onların misafirlerine ne gibi olanaklar sağladıklarına, hangi şartlarda misafirlerini ağırladıklarına bakmak üzere Gaziantep ve Karabük maçlarında TT-Arena’yı ziyaret ettik. Kapsamlı bir stat etüdü yaptığımız bu ziyaretlerde ilk defa gideceğimiz Seyrantepe ile ilgili bilgiler elde ettik.

İlk olarak stada nasıl gidileceği konusundan başlamak gerekir.Taksim metrosuna binip sanayi mahallesi istasyonunda inip, aktarmayla stat için özel yapılan bir istasyona geldik. Stadın giriş kapısına kadar yapılan metrodan uzunca bir koridorun sonunda görünen statta her şeyin orası için yapıldığını anlamıştık.

Bu uzun koridorun sonunda bütün taraftarların toplandığı büyük bir meydan var. Ama deplasman veya ev sahibi takımın taraftarlarının hangi yöne gideceği konusunda hiçbir işaret yoktu. Herkes aynı yerden çıkıp aynı meydanda yerlerini almaktaydı. Güvenliklere sorarak nereye gideceğimizi öğrenmeden önce, biri meydanın girişinde ikincisi bilet gişelerinden olmak üzere aramadan geçtik.Kapıdaki girişte 4 turnike var.

Deplasman tribünü girişini bulduktan sonra aslında çok akıllıca düşünülüp yapılmış olduğunu anladık. Otobandan direk bağlantı verilmiş girişin önüne kadar. Anadolu Yakası’ndan gelecek olanlar 2. Köprüden çıkıp stat yoluna girdiklerinde misafir tribünün önüne kadar gelebilirler.

Gişelerden geçip 4-5 katlı merdivenlerden çıktığımızda stadın içini ancak görebildik. Bize ayrılan bölümün tam köşede olması, oval olması açısından bizler için büyük avantaj. çünkü sağ uçtaki kişi sol uçtakilerin de yüzünü görüp rahatlıkla iletişime geçebilir.Kaldı ki deplasman tribününün akustiği sadece üst kat olması nedeniyle oldukça iyi.

Her taraf fileyle kaplanmış, ön tarafta uzun ince direkler bulunuyor, direklerle tel örgüler arası boş, bu tellere pankartlar için kullanılabilir. Açılır kapanır koltukların her birinin önüne emniyet amaçlı demirler koyulmuş, bunlarda ayakta durulduğunda tek ayağın koltukta tek ayağın demirde durmasına olanak sağlıyor.

Yalnız bizim maça özel olarak hazırlanan polikarbonat levhaların tribünün önüne koyulduğunu da belirtmek gerekiyor, kırılmaz camların da yapımında kullanılan bu madde aynı zaman ses izolasyonu için kullanılıyor. İlk olarak bizim üzerimizde denenen bu levhaların zararlarını veya faydalarını hep birlikte göreceğiz.Ancak şu bir gerçek ki malum panolar sadece alttan beş altı sıralık bölümü kaplıyacak.Panonun sesi alacak noktaların tamamına etki edecek bir yanının olacağını sanmıyoruz.

özellikle Karabük maçında stat boş olmasına rağmen, bağıran Galatasaray taraftarlarının sesi az ama dolgun geliyordu, yani ses dışarı çıkmıyor içeride dönüyor gibi. Eğer düzgün bir şekilde bağırabilirsek, taraftarlığı doğru yansıtabilirsek 2500 kişi ile o stadı inletebiliriz.


Evet, bizim Gaziantep ve Karabük maçlarında gözlemlediklerimiz bu kadar .

Stadın fiziki şartları ve bize ayrılan bölümün özellikleri tamamen bizim lehimize. Ama tabii ki bunlar potansiyeli iyi kullandığımızda ortaya çıkacak olumlu etmenler. Potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye çevirip , hayata geçirmek bizlerin elinde.

Biz gittik, gördük , beğendik.Hatta o kadar beğenmişiz ki Cuma günü yine gidiyoruz.

Son olarak şunu söylersek ;

Şampiyonluk yolunda takıma omuz vermek isteyen herkesin sorumluluklarının bilincinde olarak oraya gelmesi gerekiyor.Laf ebeliği ile değil, tribünün hakkını vererek şanımıza yakışır şekilde o stattan ayrılabileceğimiz bir gerçek.

Hatırlatmakta fayda var.

Samiyenden sonra, Seyrantepe’ de susup bizi dinlemek için bekliyor.

Kaynak; http://www.grupck.com/portal1/Article.php?ID=367

Bir cevap yazın

Dasda Plugin is just active at page.